Hıdırellez: Ortak Medeniyetlerde Filizlenip Dünya’ya Saçılan Kültür

İslamiyet öncesi Asya Türk Devletleri’nin inanışları olan  Pagan, Şaman ve Tengricilik inançlarında ayin olarak ritüelleştirdiği hatta gelenek haline gelmiş ve sosyal yaşamda uygulanan bazı ritüeller Hıdırellez’in İslamiyet öncesi Asya Türklerine ait olduğuna kanıt niteliğindedir. Nitekim Türk Mitolojisinde de Hıdırellez ritüellerine değinir. Fakat diğer coğrafyaların tarihine baktığımızda aynı ritüelleri farklı isimlerde görmemiz mümkündür. Asya Türklerinde olduğu kadar Mezopotamya, Avrupa ve Akdeniz medeniyetlerinde de birçok ritüel örneğini görmemiz bize ait olmadığının kanıtıdır aslında. O dönemlerde yaşayan medeniyetlerin kültür alışverişini bize gösterir. Bu yüzden de evrensellik kazanmıştır.

Hangi Ülkelerde Kutlanır

Günümüzde çoğunlukla Balkan ülkelerinde, Türkiye Cumhuriyetinde, Kırım merkezli Ukrayna’da, Asya’da, İran, Irak, Suriye, Ürdün, Filistin, İsrail, Mısır, Lübnan şeridinde, Kuzey Afrika şeridinde, Portekizde, Pakistan, Afganistan, Kuzey Hindistan’da, Kıbrıs, Yunanistan, Roma merkezli İtalya, Endülüs Emevi merkezli İspanya’da, Macaristan, Polonya, Bohemya, Bavyera merkezli Almanya, Litvanya merkezli Baltık ülkelerinde ve Özerk Cumhuriyetleri ile Rusya’nın hemen hemen tamamında uygulanan, farklı isimleri olsa da anlamı aynı olan ve genellikle eğlence, dilek, umut ve huzur amacıyla yapılan ritüellerdir. 

Birçok ülkenin öncesinde merkezli yazmamın sebebi ise bu ritüeli o bölgelerde görmemizim daha mümkün olmasından kaynaklıdır. Almanya’da Türkler olmasa bile hıdırellezi öğrenecekleri Bavyera var diyebiliriz. Litvanya ise zamanında toprağı geniş bir imparatorluktu ve bu bağlamda birçok kültürü alarak Baltık ülkelerine götürdü. Bunlardan birisi de Hıdırellez oldu.

Hıdırellez’in Amacı

Hıdırellezin ortak amacı eğlencedir yani kutlamadır, dilekler dilenir, iyilikler yapılır, elçi olan Hızır İlyas için dualar edilir, niyetler dilek olur ve ritüeller gerçekleştirilir. Hızır İlyas’a elçi demekte fayda var. Dileyen dua ederken dileyen de iyi niyetli dilekler diler. Hızır İlyas’a bazı kaynaklar neb-i yani peygamber derken 4 mesih din ve bu dinlerin kitaplarında ulu, ermiş, Yaradan nazarında makbul kişilik olarak  geçer. Hızır İlyas bahar aylarında insanların arasında gezinerek sağlık, mutluluk, bolluk, bereket ve refah dağıtan bir yardımsever olduğuna inanılır.

Hıdırellez bayramı 5 Mayıs akşamı başlar, 6 Mayıs akşamı biter.

Ritüeller’in eğlencesinden bahsettim şimdi o eğlencelerin anlamlarını ve yapılışlarını bilmemizde fayda var. Birçok ritüeli çoğumuz bilmekteyiz ama anlamlarını bilerek ritüel gerçekleştirmemizde fayda var.

Ateşten üç kere atlamayı bilmeyen yoktur, bu ritüel 3 rakamının kutsallığına değinirken aynı zamanda da her atlamada üzerimizde olan negatif enerjiyi, hastalıkları ateşin yakarak yok ettiği anlamına gelmektedir.

Gül ağacı ritüeli ise en çarpıcı olan ritüeldir, dilediğimiz nesneye benzer bir model yaparız mesela ben her yıl 1 TL’yi keseleyip gül dalına asıyorum ve sabah uyanınca keseyi alıp cüzdanıma koyuyorum,  sanırım bu ritüelimde yanlış dilek diledim çünkü bana değil BitCoin’e yaradı. Büyükannem ise kağıttan büyük bir ev maketi yapıp içerisine bolca çiçek koyardı, huzur anlamına geliyormuş, yüzü gülerek rahmetli oluşunu da eklemeden geçemeyeceğim. Çocuğunun olmasını dileyen oyuncak bebeklerden, evlilik isteyen ise gelin ile damat modeli yapıp gül ağacının dibine koyuyor. Maket yapmak istemiyorum diyenler de olabilir kağıda resimler çizebilirsiniz, isimler yazabilirsiniz hiç farketmez. Amaç tamamen niyet.

Yumurta boyama ritüeli ise benim en sevdiğim ritüeldir. Balkan göçmeni bir ailede veye mahallede büyüdüyseniz eğer herkes size kırmızı boyalı yumurtalar verebilir. Şaşırmayın. Kendiniz de yumurtayı kırmızıya boyayabilirsiniz. Boyalı yumurtayı yanağımıza sürüyoruz, güzellik, gençlik getirmesi dilenir bu ritüel gerçekleştirilirken.

Yere değmemiş su ritüeli için yağmur suyu biriktirilir. Bu su ile yüzümüzü veya vücudumuzda istediğimiz herhangibi bir yeri ıslatıyoruz, suyun bereketi gelsin üzerimizdeki kötülükler gitsin, temiz düşünceler bizlerle olsun ve temiz niyetli insanlarla karşılaşalım.

Isırgan otu ritüeli biraz meşakkatli, ısırgan otunu çıplak ayağımıza veya elimize 3 kere hafifçe vuruyoruz. Sürat, hız, iş becerisi, becerikli olmak ve dileğin hızlı olması anlamına geliyor.

Dış kapıya çiçek asma ritüelini de görmekteyiz. Haneye iyi haber getirmesi için yapılıyor.

Testi içerisine yüzük ritüeli ise kısmet açılması için yapılmakta, bir testinin içerisine yüzük atılır, ağzına kadar su ile doldurulup ağzı kapatılır. Bu çömlek bir gece boyunda gül ağacının dibinde bekletilir, ertesi gün ise testiyi isteyen şarkılar türküler eşliğinde açıp suyu ile gül ağacını sularlar.

Yoğurt mayalama ritüeli için sabah namazına daha erken kalkan ve sizi de kaldıran bir büyükanneniz varsa çocukluğunuzu benim gibi özlemeniz çok mümkündür. Sabah ezanı vaktinde bereketli bir ömür dilediğiniz insanı yanınıza alıp yoğurt mayasıyla sıcak sütü kavuşturma ritüeli yapılır. Dileğinizdeki kişi yanınızdaysa mayayı o çalar eğer yoksa niyet niyettir deyip siz de çalabilirsiniz.

Bulgaristan göçmenlerinde Marteniçka kültürü vardır, bizim hali hazırda marteniçkalarımız zaten var ama sizde yoksa eğer kırmızı ve beyaz ipi birbirine dolayıp bileğimize dilekler dileyip üç kere düğüm atarak takarız, 7 gün bileğimizde kalır, bunun anlamı ise sağlık ve huzurdur. 7. Günün sonunda bileğimizden çıkarıp gül dalına asarız.

Salıncakda sallanma ritüeli en keyif aldığım ve eğlendiğim ritüeldir. Üç kere sallanıp herkes için mutluluk diliyoruz. İp atlama ritüeli de sallanma ritüeli ile hemen aynıdır, üç kere ip atlayıp pozitif enerji diliyoruz.

Soğan bağlama ritüelini genellikle Rusya ve Balkanlarda yapıyorlar, Anadoludda pek rastlamadım. Soğanın bir ucuna siyah, diğer ucuna ise beyaz bir ip bağlıyorlar, hangi ip uzarsa o oluyor, siyah cefa, beyaz sefa anlamına geliyor, siz benim gibi beyaz ipi uzun tutup işinizi garantine alın.

Bu kadar ritüel yaptık yorulduk biraz da karnımız doysun demiş heralde atalarımız, Hıdırellez Çöreği ritüeli sanırım bu uğurda ortaya çıkmış. Çöreğimizi nohut mayasıyla yapıyoruz, önceliğimiz dağıtmak. Anlamı ise bereket getirmesi ve bereketin paylaştıkça çoğalması.

Vegan ve Vejetaryen arkadaşlarımdan özür diliyorum çünkü bu ritüelde et var. Baharın ilk kuzusu kesilir ve eti pişirilip sofralar kurulur. Bu ritüele Anadoluda pek rastlayamayız. Asya ve Orta Doğu’da çoğunlukla yapılmakta. Anlamı çörek ile aynı. Sofrasını paylaşanın sofrasından bereket eksik olmaz.

2016 yılında Güney Kore’nin Jeju Adası’nda yapılan Somut Olmayan Kültürel Mirasın Korunması toplantısında alınan karar ile UNESCO İnsanlığın Somut Olmayan Kültürel Mirası listesine Bahar Kutlaması: Hıdırellez olarak geçti. Makedonya ile Türkiye’nin ortak çalışması sayesinde büyük bir sunum yapıldı ve sonucunda Hıdırellez, UNESCO listesine eklendi.

Bu yazı ilginizi çektiyse Bosna Katliamı: Yakın Tarihin En Karanlık Sayfası   yazımıza bakabilir. Ayrıca bizi Instagram ve Twitter’dan takip edebilirsiniz.

Total
0
Shares
Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Önceki

Frédéric Chopin: Şapkalarınızı çıkarın baylar, bir dahi geliyor

Sonraki

Anadolu'daki Sanat'ın Tarihine Ufak Bir Yolculuk