şimdi boku yedik

“Şimdi Boku Yedik” : Nazilerin Düşüşünde Hayat Kurtaran Argo

Nazilerin Düşüşünde Hayat Kurtaran Argo “Şimdi Boku Yedik” sözünün şaşırtıcı hikayesini sizler için derledik

Osmanlı Ermeni’si olan bir ailenin başından geçen trajikomik bir olay olmakla birlikte Türkçe’nin argosu ile hayat nasıl kurtulur sorusunun cevabını bu olay vermektedir. Hayat Kurtaran Argo

“Şimdi Boku Yedik” cümlesinin hikayesine bir bakalım:

Olay Berlin’in düştüğü dönemde yani Nazi Almanyası‘nın 2. Dünya Savaşını kaybettiği günlerde Berlin’in yağmalanması sürecinde gerçekleşmiştir. Sovyet ordusu Berlin’de büyük bir yağma gerçekleştirirken karşılarına çıkan birçok insana da acımamışlardır. Acıma duygularının olmayışlarını şöyle açıklıyayım lakin 1. Dünya Savaşından ve Büyük Buhrandan sonra Almanya başta olmak üzere Avrupa’da başlayan yani tekrar eden sanayi ve ekonomi hareketlerinde Türkiye Cumhuriyeti asıllı birçok tüccar yer almıştır. Osmanlı Ermenisi olan Türkiye vatandaşı bir aile de bu kervana katılıp Berlin’de halı ve kilim üzerine bir şirket kurmuştur. Osmanlı Ermenisi diye ayırıyorum lakin Taşnak Ermenileri ile aralarındaki fark Türkiyenin aleyhi yerine lehine çalışmak, bu tutumlarından ötürü Osmanlı’daki ekonomik ve kültürel hareketlerinin öncüleri olarak göstermelerini söyleyebiliriz.

Aram Peştemalcıyan, babasından devraldığı aile şirketinin yani Berlin’de kurdukları halı ve kilim mağazasının başına geçer, akıcı bir Türkçeye sahip oluşu da bu bağlamda ailesinin ve kendisinin hayatını kurtaracaktır.

Berlin’in düşüşünden hemen sonra acıma duygusu kalmayan SSCB ordusu daha da acımasız eylemlerde bulunarak yağmalamayı maddi ve psikolojik tecavüzden fiziksel tecavüze kadar malesef ki getirmiştir.

Yağmalamayı daha kolay hale getirmek için Rus Komutanlarının aldığı bir karara ve uygulamaya çalıştığı bildirgeye göre “Tüm Berlin Ruslara açılacak” olmuştu. Bu durumdan ötürü Berlin’de bulunan herkes zan altında bırakılarak malesef ki celladını bekleyecekti. Nihayetinde Peştemalcıyan ailesinin dükkanına da Rus askerleri gelmişti, dükkandaki ürünlere göz gezdirip hem de olsası bir saldırıya karşı arama yapan Rus askerleri olumsuz bir şey ile karşılaşmamıştır fakat ailenin kızları vardır ve gözü bu kızlara dikmişlerdir. Aram Bey kızına zarar gelmemesi için Rus askerinin önüne bir hışımla atlayarak aslında kayış kopmuştur. Şakağına silah namlusu dayanınca ailesine dönerek “Şimdi boku yedik” der ve bu sihirli kelimeler ile hayatları kullanır lakin Rus askerleri Kırgızistan doğumludur ve Öz Türkçe’ye hakimdir.

Aram Bey ilerleyen yıllarda Berlin’e gelen bir Türk gazeteci ile röportajında Kırgız asıllı askerin “ne dedung sen?” dediğini söylemiş ve askerin silahı indirip Aram Bey’e sarıldığını hatta üzerine dükkanda çay içilip muhabbet etiklerini ve bu muhabbet sırasında “miz gan gardaşız” dediğini de eklemiştir. Kırgız askerleri ise ilerleyen süreçlerde bu dükkana gönüllü olarak bekçilik yapmışlardır.

Türk gazeteciden ise çok farklı bir isteği olmuştur Aram Bey’in. Hayatlarını kurtaran bu sihirli kelimeleri bir Türk hathat’a yazdırıp evlerine ve dükkanlarına asmak olmuştur. Nihayetinde gazeteci Türkiye’ye döndüğünde Çemberlitaş’ta atölyesi bulunan Emir Baran’ın atölyesine gidip ailenin isteğini yerine getirmek olmuştur. Bitkisel bezemeler ile yazı kuşağının etrafı süslenir ve yazı süslemesi olarak da celi sülüsü kullanarak Arapça “Şimdi boku yedik” yazdırmış ve sonra Türk gazeteci kendisi bizzat Almanya’ya geri giderek bu levhayı Peştemalcıyan ailesine teslim etmiştir.

Eğer bu yazı ilginizi çektiyse Kraliçe II. Elizabeth: Askeriye ’den Kraliçeliğe yazımıza bakabilir. Ayrıca bizi Instagram ve Twitter’dan takip edebilirsiniz.

Total
0
Shares
Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Önceki
İHA

İHA: Yakın Geleceğin Hava Teknolojisi

Sonraki
vatan yahut Silistre

Yakın Tarihimizin 1 Nisan’ı