1963 yılında 20 Aralık’ı 21 Aralık’a bağlayan gece Lefkoşaya bağlı Tahtakale mahallesinde Eoka’cı polisler Zeki Halil Bey’in aracının yolunu kesip arama yapmak istemesiyle başlayan iç karışıklıktır, lakin bu karışıklık, savaşa doğru giden süreç zincirinin ilk halkasıdır.
Zeki Halil Bey’in arabasını ve ailesini ancak Türk polisler arayabilirdi, bu kanundu. Kanunu çiğneyen Eoka’ya bağlı polisler önce Tahtakale mahallesinde bulunan Türkler tarafından itirazla karşılaştılar ardından kendilerine Baf Kapısı’nda bulunan karakoldan destek ekibi çağırdılar.
Olay yerine gelen Eoka’cı komutan Pentalidis ve Theofenus önce Zeki Halil Bey’i ardından olay yerine gelen sevgilisi Cemaliye Hanım’ı vurarak öldürdüler. Bu olay vukuu bulduğunda olay yerine intikal eden Türk polisleri ile Eoka’cı polislerin aracına taciz ateşin açıp bir kişiyi yaralamışlardı.
Ortak yönetim olan Kıbrıs adasında olay yerine hem Türk hem de Rum bakanlar, gece saat 4 gibi geldi ve ortalığı yatıştırmak istediler fakat başaramadılar. Fitil ateşlenmişti bir kere.
Sabaha karşı Tahtakale mahallesinde devriye gezen Rum polisleri, kendilerine taş atan Türk liseli öğrencilerine ateş açtı ve bu durum önü kesilemeyecek bir hareketi başlatarak bardağı taşıran son damla olmuştu.
Rum kısmının Enosis planı için kurulan silahlı örgüt Eoka zaten halihazırda çalışmalarına yıllar öncesinden başlamıştı. Tabi bu istihbaratı alan Türk’lerin eli armut toplamayacaktı. Bizim de Kıbrıs adasında Taksim planımız vardı ve Eoka’ya karşı Türk Mukavemet Teşkilatı(TMT)’yi gizli olarak kurduk. Hatta şehit edilen Zeki Halil Bey’de bu teşkilatta bulunuyordu ve şehit edildiği gece silahsızdı.
21 Aralık sabahı saat 11’de Kıbrıs Bakanlar Kurulu son kez iki toplumlu olarak toplandı. Cumhurbaşkanı Makarios söz aldı ve konuşmasında gizli örgütlerden bahsetti fakat kendisi Yunanistan ile Kıbrıs’ı birleştirmek isteyenlerin planı olan Akritas Planı’nın gayriresmi başkanlığını da yürütmekteydi. İki toplumlu devlet yönetiminin ortadan kaldırılması için anayasa değişikliği yapmak istedi. Bu istek Akritas Planı’nın devreye girmesi demekti. Sonuç olarak iki toplumlu olan bu kuruldan son çıkan nihai karar ise halkları sükunete davet etmekti. Bu davet başarısızlıkla sonuçlandı.
Türklere Yapılan zulümler
Düşmanın nereden geleceği hatta en iyi komşunuzun bile ansızın size silah doğrulttuğunu düşünün. İşte bu psikoloji tüm adayı sarmışken 30 Türk köyüne ilk saldırılar gerçekleşti. Kesinleşmiş sayışa göre toplamda 104 Türk köyüne saldırı düzenlenmişti.
Akritas, Enosis gibi planlar birbirine geçmiş, Eoka önüne çocuk çıksa bile acımadan öldüren bir tutum sergiliyordu. Amaç Türkleri Lefkoşa’dan sürmekti ve birçok Türk köyü boşaltılıp daha büyük Türk köylerine göçe zorlandı. Türk yerleşiminde bulunan Rumlar’ı kurtarmak için sivil halka birbirinden farklı canilik yapmaktan da asla çekinmediler.
Eoka önce Küçük Kaymaklı’dan başladı planlarını uygulamaya. 500 Türk’ü esir alıp 17 Türk’ü de öldürerek bunu gerçekleştirdiler. Kuşatma altına alınan Küçük Kaymaklı’nın yanı sıra Kanlıdere, Lamaka, Tuzla ve Ayvasıl’da bulunan Türklere de saldırılar düzenlendi.
Eğer bu yazı ilginizi çektiyse İntihar Tarikatı yazımıza bakabilir. Ayrıca bizi Instagram ve Twitter’dan takip edebilirsiniz