Dünya çapında topluluklar genellikle %50 %50 ihtimallidir; ya topluma faydaları olur ya da zararları olur. Ancak bu işin içine manipülasyon girince daha da beterleşebiliyor. Özellikle bu tür toplulukların en ünlüsü Manson Tarikatıdır. Amerika’ya ve insanlarına çok büyük zararlar vermiş bu topluluğu herkes biliyordur zaten, ancak daha az bilinen bir topluluğun daha korkunç bir olayını burada sizlere anlatmak istiyorum.
Tarikatın lideri Jim Jones’in hayatı
People’s Temple (Halkın Tapınağı) olarak bilinen bu topluluk kilisesinin kurucusu Jim Jones, 1931’de Indiana’da doğdu ve annesi onun kurtarıcı olduğuna inanan biriydi. Jones çocukluğunda Stalin,Marx,Zedong ve Hitler gibi liderleri okumuş, onların zayıf ve güçlü taraflarını kendi aklına kazımıştı. Arkadaş edinmekte zorlandığı için kendini dinine adamış ve 1950’de vaiz olmuştur.
1956 yılında yaptığı bir toplantıyla birlikte, yeni bir kilise kurmaya karar vermiş ve adını ‘’People’s Temple Christian Church Full Gospel’’ olarak belirledi. Irklar arası eşitlik ve sosyal hizmet hedefleriyle işler yapan bu kilise başlangıçta gerçekten de kurulduğu amaca göre hareket etmiştir. 1963’te Jones, takipçilerine 15 Temmuz 1967’de nükleer bir savaşın çıkacağını, ardından sosyalist bir cennetin doğacağını ve bu yüzden tapınaklarını Kuzey Kaliforniya’ya taşımaları gerektiğini söyler.
Rewood Vadisi’nde kurulan yeni tapınakla birlikte 1973’te 2.570 üyesi olan ve artık siyasi gücü de olan bir topluluğa dönüşen People’s Temple artık Hristiyanlıktan uzaklaşmış ve hatta Jim Jones, Kitab-ı Mukaddes’le resmen alay etmeye başlamıştı. Artık büyüyen tarikat, kendine ait bir şehir kurmaya karar verir ve Guyana’da ‘’Jonestown’’ kurulmaya başlanır.
Sosyalizm cenneti olma yolunda ilerlediklerini söyleyen Jim Jones, üyelerin topluluktan çıkmasını yasaklayarak artık bir şeylerin yolunda gitmeyeceğinin sinyallerini vermeye başlamıştı. 1977’de bunu gören Tim Stoen ve beraberindeki üyeler kaçarak Concerned Relatives isminde bir topluluk oluşturdu ve Dışişleri Bakanlığına People’s Temple hakkındaki endişelerini iletmiştir. 18 Kasım 1978’de Kongre Üyesi Leo Ryan bir ziyarette bulundu ancak bu ziyaret topluluktan birinin ona bıçakla saldırması üzerine aniden ziyaret sona erdirildi ve ayrılmak isteyen bir grupla beraber Ryan, Jonestown’dan çıktı.
Leo Ryan ve beraberindekiler, Port Kaituma Havaalanına geldiğinde tarikatın silahlı kısmı tarafından uçaklarının önü traktörle kesilerek, araçtaki grup tarafından silahlı bir saldırı başladı. Uçaktaki tarikatten kaçtığı sanılan Larry Layton’da asıl amacını belli edip, silahını çekerek uçaktakilere ateş etmeye başladı. Leo Ryan ve 4 kişi oracıkta katledildi, kalanlar ise katliamın kurbanı olmaktan kıl payı kaçabildi. Aynı gün Jonestown’da yaşayan 304’ü çocuk olmak üzere 909 kişi siyanür zehirlenmesi sebebiyle öldü. Ölümlerin çoğu yerleşkedeki ana bina ve çevresinde yaşanmıştı.
Jim Jones, Jonestown’a operasyon yapılarak masum çocukların öldürüleceği gibi ‘’öngörü’’ lerde bulunarak bu vahşete bir sebep oluşturmaya yeltenmiştir. Olay yerinde yapılan araştırmayla, Jonestown sakinlerinin içeceklerine siyanür karıştırılmak suretiyle, Jim Jones’un da teşvikleriyle insanlar bu zehirli içecekleri isteyerek içmiştir. Jim Jones’un kendisi ise bir şezlongda başından vurulmuş bir şekilde bulunmuştur.
Jonestown Katliamı, 11 Eylül 2001 Dünya Ticaret Merkezi saldırılarına kadar kasıtlı bir eylemde en çok sivilin kaybedildiği olay olarak tarihe geçmiştir.
Eğer bu yazı ilginizi çektiyse Ezogelin: Hasretten Sofralara Uzanan Bir Hikaye yazımıza bakabilir. Ayrıca bizi Instagram ve Twitter’dan takip edebilirsiniz
