paramnezi sendromu

PARALEL EVRENDE YAŞAYANLAR: PARAMNEZİ SENDROMU

      Hiç kendi evinizin başka bir yerde bir kopyası olduğunu düşündünüz mü? Ya da gittiğiniz bir şehrin, geldiğiniz şehrin tıpatıp aynı olduğunu iddia ettiniz mi hiç? Paramnezi sendromu olan insanlar bu düşünceleri kuvvetle savunuyorlar.

Paramnezi kavramı ilk olarak Dr. Arnold Pick tarafından 1903 yılında ortaya atılmıştır. Kelime anlamı olarak çarpıtılmış olan, hayal ile gerçeğin karıştığı bellek anlamlarına gelmektedir. Dr. Pick, kafasına önemli bir hasar almış bir hastasının bir süre sonra içinde bulunduğu mekan hakkında karmaşık düşünceleri olduğunu gözlemlemiş. Hasta, Prag’da bir klinikte tedavi görmekteyken aslında buranın Prag olmadığını, kendi memleketi olduğunu ısrarla savunmuş. Hastane tarafından mekanın memleketi değil de Prag olduğu ispatlanınca bu kez de hasta, memleketindeki hastanenin kopyalanarak Prag’a getirildiğini söylemiş. Hatta buranın hastane olduğunu değil, evindeki bir oda olduğu konusunda ısrar etmiş. Bu hastadan sonra Dr. Pick, reduplikatif paramnezi sendromunu keşfetmiş ve ilk tanısını koymuştur.

Paramnezi sendromunu tanımı:

Bu hastalığın bir tanımını yapacak olursak Reduplikatif Paramnezi; kişilerin geçmişte veya o anda bulunduğu mekanın başka bir yerde de bulunduğunu düşünmesine sebep olan bir fenomendir. 1903’ten 1976’ya dek üzerinde durulmayan ve fazla araştırma yapılmayan bu hastalık, 1776’da Benson ve arkadaşlarınca araştırılarak semptomları ve tedavisi geliştirildi ve günümüze ulaştırıldı.

paramnezi sendromu

Bu hastalığın psikiyatrik bir nedenden çok, Pick’in hastasında olduğu gibi bir travmaya ve lezyon kaynaklı olduğu biliniyor. Hastalarda en sık görülen üç belirti ise yer değiştirme, kimerik asimilasyon (kimerizm: iki sperm tarafından ayrı döllenmiş iki yumurtanın embriyo döneminde birleşerek tek bir canlı olarak doğması) ve abartılı mekânsal yerleşim. Pick’in hastasının anlattıkları da kimerik asimilasyondur.  Burada aynı zamanda paralel evrene inanç söz konusudur. Çünkü hasta buradaki yaşamından başka bir yerde de bu yaşamının bir kopyası olduğunu iddia eder.

Hastalara düşüncelerinin aksi ispatlandığında bile kendilerini savunacak daha farklı fikirler ortaya atmayı başarırlar. Hastalığın kesin bir tedavi yöntemi yoktur ancak rehabilitasyonla düzeltilebilir ya da çeşitli ilaçlarla etkisi zayıflatılabilir. İleri düzeyde hastaların şizofreniye yakalandığına dair tespitler de bulunmaktadır.

Eğer bu yazı ilginizi çektiyse GÖBEKLİTEPE SERÜVENİ -1 yazımıza bakabilir. Ayrıca bizi Instagram ve Twitter’dan takip edebilirsiniz.

Total
0
Shares
Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Önceki
düğün gelenekleri

Düğün Adetlerinin Tuhaf Kökenleri

Sonraki
seyirci etkisi

Seyirci Etkisi