güven

Neden kimse kimseye güvenmiyor?

İnsanoğlunun varlığından bu yana en büyük sıkıntısı güveni ele alacağız bugün.

“Güven” kelimesini ele aldığımızda literatürde “korku, çekinme, kuşku duymadan inanma ve bağlanma duygusu” olarak gözlemliyoruz.

Bu kadar birbirimize karşı korkuyla, çekinceyle, kuşkuyla ve inanmadan yaklaşmayı bir insan olarak ne kadar devam sürdürebiliriz?


Tabii ki doğru veya yanlış bir insana güvenene kadar.
Şöyle devam edelim;
İnsanlar olarak, insanları çürümeye yüz tutmuş bir ağaçta tutunabilecek bir dal olarak görürüz. Sımsıkı tutunacak bir el, belki kaosun içerisinde sarılacağımız bir kişi.
Her zaman ihtiyaç duyduğumuz bu kişi, zorluklara karşı sırt yaslayabileceğimiz bir silah arkadaşı olacaktır en büyük savaşın ihanet olduğu dünyada.

Nedenini düşünmeliyiz

Ancak insan bunun mukayesesini kendi ile yaptığında, sırt dayadığı diğer insanın ne kadar karşılıyor çok iyi değerlendirmemiz lazım. Keza ortada bulunan durum, karşılıklı olduğu sürece anlam buluyor olacaktır.

güvenmek

Diğer canlılara nazaran “En gelişmiş” olarak sınıflandırılan insan, düşünme yetisiyle kendini diğer tüm canlılardan ayırmıştır. Bu düşünme yetisi içerisinde kendi çıkarları doğrultusunda bir yargıya varmayı bulunduran şeylerde barındırabilir. Sırt dayadığı insanın, kendini ayakta tutması için dayadığı gerçeği. Bu gerçeğe farkındalık diyebiliriz. Çünkü insan bencil bir canlıdır. Varoluşsal mı, yoksa yaşam gereği mi bilemeyiz ancak günümüzde insanın bencil bir canlı olduğu su götürmez bir gerçek olarak yüzümüze vurmakta.

Çok güvenirseniz aldatılırsınız, ama hiç güvenmezseniz hayatınız azapla geçer.

Frank Crane

Ayrıca sitemizdeki, Toksik İlişki: Günümüz İlişkilerinin Problemi yazımıza da bakabilirsiniz.


Total
0
Shares
Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Önceki

Büyük Selçuklu Sarayları

Sonraki
kediler

Kediler: Antik Çağdan Günümüze