felsefe

Felsefe ‘de Özgürlük

Felsefe ‘de özgürlük, hakkında en çok şey yazılan, ancak buna rağmen hala belirsizliğini koruyan bir
kavramdır. Kimi ahlakî olarak değerlendirirken, kimi de politik olarak değerlendirmiştir. Kimi
her şeyi yapabilmek olarak adlandırmış, kimi de istediklerini hiçbir kısıtlama veya engel
olmadan yapabilmek diye tanımlamıştır. Kısacası sürekli farklı bakış açılarıyla ele alınmış ve
bu nedenle de herkesin üzerinde uzlaşabileceği net bir tanımı yapılamamıştır.
İnsanların tamamen özgür olduklarını iddia edersek, doğa yasalarının insan eylemlerinde
herhangi bir etkisi olmadığını söylemiş oluruz. Bu nedenle hiçbir insan tamamen özgür
değildir. Eninde sonunda bir engele takılır yahut kısıtlanır.

İstemediğimiz şeyleri yapma zorunluluğumuz olmaması, bana göre özgürlüğün en zirvesidir. Bu durumu Jean Jacques Rousseau, “İnsanın özgürlüğü istediği her şeyi yapabilmesinde değil, istemediği hiçbir şeyi yapmak zorunda olmamasındadır.” diyerek izah etmiştir. Aynı zamanda vazgeçebilmek de özgürlüktür. Herhangi bir şeye, herhangi birine ya da herhangi bir duyguya bağımlı olma durumu, özgürlüğü kısıtlayan unsurlardandır.

Felsefe’ de Nietzsche Özgürlüğü:

felsefe

Nietzsche özgürlüğü bir kavram olarak değil, insan için bir süreç olarak ele almıştır. Ona göre özgürlükten değil özgürleşmekten
bahsetmek daha anlamlıdır. Vazgeçmek de bir nevi özgürleşmektir. Neticede, vazgeçecek
bir şeyimiz olmazsa özgür sayılırız. Nietzsche’ye göre, özgürleşmeye giden yol uzun ve
çetrefilli bir yoldur ve bu yolun ilk kısmı Nihilizm’den geçer. Nihilizm, insanın içinde bulunmuş
olduğu durumdaki tüm anlam ve değerleri kaybetme durumudur. İnsana güven veren hiç bir
şey yoktur. Her şey sahte, değersiz, anlamsız ve boşunadır.

Nietzsche Nihilizm’i özgürlüğün olmazsa olmazı ve özgür bir insan olmaya giden yolda atılması gereken ilk adım olarak tanımlar. Bu da demek oluyor ki, kaybedecek hiçbir şeyi olmayan insan özgürlüğe ilk adımı atmıştır. Ancak insan her halükarda tamamen özgür sayılmaz, sayılamaz. Özgürlük kavramını devlet boyutunda düşünürsek karşımıza çoğulların oyu tanımı çıkar. Felsefe ilk ortaya çıktığında tutsaklık üstüne düşünülmüş olsa da günümüzde bu, kendimize
koyduğumuz sınırları belirler. Sevgiden, nefretten ve bu gibi duygularımızdan ve
eylemlerimizden kurtulduğumuzda özgür oluruz. Yokluk hissinin kalmaması, bizim eski
benliğimizden uzaklaştığımızı gösterir. Bu da gerçek özgürlüktür. Gerçek özgürlüğün bedeli
bir çeşit ölümdür. Hiçbir insan bunu göze alamayacağı için insanın gerçekten özgür
olamayacağı kanısına varabiliriz.

Felsefe ‘de Özgürlük


Yaşadığımız hayat aslında koşullanmalar ve bağımlılıklardan oluşan bir yanılgılar bütünüdür.
Hayatımızda bunca bağımlılık varken gerçek özgürlük ütopik gelse de imkansız olmayabilir.
Zerdüşt gibi dağa çıkamayız, keşiş hayatı süremeyiz ama bizi kısıtlayan zararlı
alışkanlıklardan kurtulabiliriz.

Eğer bu yazı ilginizi çektiyse Seyirci Etkisi yazımıza bakabilir. Ayrıca bizi Instagram ve Twitter’dan takip edebilirsiniz.

Total
0
Shares
Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Önceki
iskoçlar

Üsküdar'daki İskoçlar

Sonraki
Zack Snydern

Zack Snyder Olağanüstü Geri Dönüşü