Transhümanizm, kısaca zekanın artık insan bedenini aşarak vücut, form kısıtlamalarını kaldırma ve zekayı bunların ötesine taşımaya yönelik evrimsel süreci hızlandırmayı amaçlayan bir felsefedir. Bu felsefe yöntem olarak bilim ve teknolojiyi kullanır.
Transhümanizm, teknolojinin her geçen gün gelişen olanaklarını bir fırsat olarak görmeli ve bilişsel zihnimizi geliştirmeli, bir yandan bunu beden engelinden kurtularak sınırlarımızdan arındırmalıyız mottosuna sahiptir. Bunlar ile insan üstü yaşam süresi, zekâ ve sağlık kalitesine ulaşmayı amaçlar. Buradan yola çıkarak transhümanizmin sadece bilinç taşıma olduğunu düşünmemek gerek. Evet, bu da bunun büyük bir parçası ancak transhümanizm sadece bundan ibaret değil. Peki, kelime anlamı üst düzey, gelişmiş, üstün olan insan için kat etmemiz gereken yol ve zaman nedir?
Gelişmiş ve Üstün Olan İnsana Nasıl Ulaşırız?
Bu amaca giden yolda insanlığın önünde duran 5 önemli aşama vardır. Bu aşamalar tamamlanmadan üstün insan kavramına ulaşmak tam anlamıyla mümkün değildir.
1.Aşama: Bu aşama transhümanizm için işin en başı ve bizim de şu an yaşadığımız aşamadır. İnsan bedeninin donanımsal eklentiler ile geliştirilmesi ki buna en büyük örnekte giyilebilir teknolojilerdir. Akıllı telefonlar, saatler ve kalp pili gibi basit örnekler varken sinirsel uyumlu protez eklemler daha komplike örnekler ve başarımlardır.
2.Aşama: Uzaktan kontrol ettiğimiz bedenlerimiz olacak, aslında uzaktan kontrol ettiğimiz klonlarımız demek daha da doğru olacaktır. Hiçbir tehlikeye girmeden uzaktan yönetilen bedenler bize daha büyük bir konfor alanı sağlayacak ve daha güvenli yaşam alanı sunacaktır.
3.Aşama: İnsan beyninin fiziksel olarak başka yapay bir bedene transfer edilmesi.
4.Aşama: Herhangi fiziksel bir müdahale olmadan tamamen sanal olarak bilincimiz doğrudan bir bedene yüklenebilecek ve aslında bu noktada hepimizin beklentisi olan adım olacak ancak son adım hayallerimizin bile bir tık üstü olacak.
5.Aşama: Transhümanizm felsefesi için son adım olan bu aşamada ise artık bilincimiz bir bedene dahi ihtiyaç duymayacak ve insanlar tamamen sanal olarak istediği gerçeklikte varlığını sürdürebilecek.
Şimdi ilk evreye bile gelmemizin binlerce yıl sürdüğü gerçeğine bakarsak karamsar olabiliriz ancak şu an teknolojide yaşadığımız ivme bunun binlerce yıla mahal olmayacağını gösteriyor. Tabii ki bu önümüzdeki sene olmayacak ancak zaten düşünülmesi gereken şey bu teknolojini ne kadar sürede elimize geçeceği değil. Çünkü bundan ziyade bunun önünde duran engel onlarca karmaşaya yol açan etik değerler. Bu demek değil ki tek sorun etik. Bunun öncesinde kat edilmesi gereken mesafede oldukça uzun anca şu anki gelişmelere net baktığımızda tahminler bu evrelerin çok da uzun sürmeyeceği yönündedir. Yakın tarihte elbette kaba, az gelişmiş prototipler ortaya çıkacaktır ve belli kesimler, bunlara test olarak gönüllülük esası ile transhümanizm alanında hızlı gelişimi sağlayacaklardır.
Gelecek tahminimizden daha aydınlık ve tüm olanaklarıyla bizleri bekliyor…
Bu yazıdan keyif aldıysanız, insanların kayıp kuzenleri Neandertaller ile ilgili yazımızı da okumanızı tavsiye ediyoruz.
