ÖLMEK İSTEMİYORUM, Feryadını Duymadınız mı?

EMİNE BULUT ANISINA…

Günaydın, bugün kimi kaybettik? Hangi canımızı bir caninin ellerinde kurban verdik, hangi çiçeğimiz dayanamayıp hayatından vazgeçti ve biz kimi elinden tutmak yerine uçurumdan aşağı ittik? Bundan tam 1 yıl önce bir annemiz kızının çığlıkları arasında canice katledilmişti. Dünya yıkılsa, yer yerinden oynasa yeriydi; herkes oradaydı, gözünü bile kırpmadan kızının annesini öldürecek olan adam bile oradaydı. Dijital dünyaya o kadar çekilmiştik ki bir cinayeti videoya çekebilirdik ancak “Ölmek istemiyorum!” feryadına yardım eli uzatamazdık. Dehşet verici olan bu olay herkesi derinden etkiledi ve o zaman gerçeklerle yüzleşmek zorunda kaldık.

Kadın cinayetleri 2011 yılından itibaren ciddi anlamda artış göstererek devam ediyordu ki bu sayılara şiddet gören, tehdit edilen, tacize uğrayan ve hayatına böyle sebeplerle son verenler dahil değildi. Tablo çok açıktı biz kadınlarımızı koruyamıyorduk, “Ölmek İstemiyorum!” feryatlarını duyamıyorduk; canlarımız erkeklerin gururuna, toplumun kirli zihniyetine, anlık buhranlara kurban ediliyordu. Öldürüldüğümüz için yine biz suçlu oluyorduk; ahlak bekçiliği yapan gerici zihniyet yüzlerinde hiçbir kızarıklık olmadan katilleri savunuyor ve cinayetlere kılıflar giydiriyordu. Yargı içimizi soğutmuyor, iyi hal indirimleri ve aflarla daha çok canımızı yakıyordu. Onlarca sabıkası olan insanlar ortalıkta geziyor, bizim onlardan uzak durup kendimizi korumamız bekleniyordu. Yani bir gün otobüs beklediğim yerden kaçırılıp türlü işkencelerden sonra öldürülürsem, kızım okul servisinde bir caniyle karşılaşıp düşünmek istemeyeceğimiz şeylere maruz kalıp benden koparılırsa karşımızda bir katil olduğu unutulup biz suçlu çıkartılabiliriz. Bir gün gelip sizi sırf ondan ayrıldığınız için öldürürse biri ya da kavga ederken sizi balkondan aşağı atarsa katilinizi aramak yerine intihar etti diyip geçebilirler.

Bir Gün Ölmek İstemiyorum Diyen Biz Olursak?

Siz her sustuğunuzda ya da bir katili desteklediğinizde maalesef ki şiddet ve ölüm hepimize birer adım daha yaklaşıyor. Maalesef ki biz aslında geçen sene bugün durduğumuz yer ile aynı yerde duruyoruz, hala üzerimize düşeni yapamadık. Yapamadık ki “Anne lütfen ölme!”, “Ölmek istemiyorum!” diyen sesleri duymaya devam ediyoruz. Her gün bizden bir insanımızı daha koparıyorlar ve sustuğumuz her saniye insanlığımızı yitiriyoruz.

Oysa ki sesimiz kısılana kadar bağırmalı ve bacaklarımız titreyene kadar ayakta durmalıyız. Bugüne kadar bizden alınan hayatların hesabını sormalı ve bizden bir hayatın daha koparılmasına müsaade etmemeliyiz!

Total
0
Shares
Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Önceki

COMMUNITY – Tüm Zamanların En Yenilikçi Sitcomu!

Sonraki

Lamborghini ve Çiftçilikten Dünya Markasına Yolculuğu