Nizam’ül Mülk Medreselerinin Kalıntıları Nedir?

Nizam’ül Mülk ‘ün yaptırdığı Hargird Medresesi ‘nin günümüze ulaşan yüzünün incelenmesi ve tarihsel gelişimine bir bakış.

Nizam’ül Mülk tarafından 11. yüzyılın ilk yarısında yaptırıldığı bilinen Hargird Medresesi dört eyvanlı (Eyvan üstü çoğunlukla tonozla örtülü; üç tarafı kapalı, bir tarafı tamamen açık mimari birimdir.) plan şemasındadır.

Nizam’ül Mülk
Nizam’ül Mülk

Neredeyse günümüze görsel bilgileri ulaşan tek medrese budur. Medrese Hargird yakınlarında bulunuyor. Bu yapı; ilk dört eyvanlı şemasının kullanıldığı medrese olarak kabul ediliyor. Dört eyvanlı plan şemasında yapının güneyindeki eyvan plan olarak daha öncesinde İran’da benzerleri görülen bir eyvan düzenine sahiptir. Neyriz Cuma Cami‘nin mihrap (Mihrap, camide imamın namaz kıldırırken cemaatin önünde durduğu, kıble yönündeki duvarın ortasında bulunan oyuk ve girintili yer.) önündeki eyvanıyla aynı şekilde iki paralel sıralı üst üste iki kat kemerli bir sistemden oluşmaktadır. Ayaklar arasındaki kemerli açıklıklar, yanlardaki odalara bağlanır.

Yapının kemerli yan bölümleri üzerinde gördüğü pencerelerden hareketle ikinci bir katının olabileceğini düşünülmektedir. Yapının doğu ve batı yönlerindeki kalıntılardan buralarda da bir zamanlar eyvan olarak kullanılan birimler olduğunu göstermektedir. Güneydeki eyvana göre daha az korunmuş olmakla birlikte bu eyvanların plan niteliği daha az anlaşılabilir bir haldedir. Güneydeki eyvanın merkezinde bulunan mihrap yapının bir zamanlar cami olarak kullanılmış olabileceği fikrinin ileri sürülmesine neden olmuştur. Ancak eyvanın yan mekânlarla olan ilişkisi bakımından bu yönde bir değerlendirme yapmak mümkün görülmemektedir. Mihrap nişinin (Niş, mimari yapılarda duvar içinde bırakılan oyuklara verilen addır.) basit bir niş şeklinde görünümü günümüze ulaşmıştır. Geri kalan kısımları ise tahrip olmuştur. Gerek eyvan yan duvarlarındaki kitabelerde gerekse yapının diğer bölümlerinde daha çok terakota (pişmiş kil bazlı, kahverengimsi kızıl renkli mat seramik) şeklinde yapılmış dekoratif mimari parçalar kullanılmıştır. Yapının duvarlarının ştuko (Tüm sıva işlerine verilen addır.) ile süslenmesi ve duvar yüzeylerinde tuğlanın farklı şekilde dizilmesiyle oluşturulmuş geometrik örgüler görülmektedir.

Eyvanın üç tarafını çeviren kemerin üstünde çiçekli bir kûfi (Arap alfabesinin dik, sert ve köşeli çizgilerle yazılan bir biçimi) tarzında bir kitabe kuşağı dolaşmaktadır. Kitabede yapının tarihi, banisi (kurucu) hakkında bilgiler bulunmaktadır. Duvardaki yazıtta Nizam’ül Mülk ’ün ismi geçmez. Bununla birlikte Nizam’ül Mülk ’ün sıfatı olan “Kıvameddin Gazi el-emir el-Mü’minin” ifadesi geçer. Bu sıfat, halife El-Kaim tarafından kendisine 1087 yılında verilmiştir. Bu nedenle medresenin bu tariften sonra yapılmış olabileceği ileri sürülmektedir.

Nizam’ül Mülk ‘ün eseri olan Hargird Medresesi

HARGİRD MEDRESESİ
Hargird medresesi

Nizam’ül Mülk ’ün İsfahan Cuma Camisinin yakınında bir medrese inşa ettirdiği belirtilmektedir. Ancak bu medrese, tıpkı İsfahan Cuma Camisi gibi 515 yılında Bâtınilerin camiyi yakmasının üzerine tahrip edilmiş olabileceği üzerinde durulmaktadır. Bu tarihte caminin mihrap önündeki kubbeli mekânının ve Nizamiye’nin bulunduğu bilinir. Caminin avlusunda ise kütüphane ve konaklama yerleri gibi kısımlar bulunuyordu. Godard, Bâtınilerin bunları yaktığını ifade etmektedir. Bu yangın sonrasında yapının kuzeydeki kapısının üzerine onarım yapıldığına ilişkin kitabe yerleştirilmiştir. Nizamiye Medresesinin halen ayakta olup olmadığı belirsizdir. Bununla birlikte Godard, İsfahan Mescidi Cumasının 515 yılındaki yangınından sonra yakınındaki Hargird Medresesinin planını örnek alarak inşa edildiği düşüncesini taşımaktadır.

Yazar / Behçet Çoban

Total
0
Shares
Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Önceki

Noktalarla Dil Yaratmak: Braille Alfabesi Nasıl Bulundu?

Sonraki

10 Efsane Filmden 10 Efsane Replik