Geleceğimizi Kendimiz Belirliyor Olabilir Miyiz: Kendini Gerçekleştiren Kehanet

“Geleceğinizin nelere göre şekillendiğini düşünüyorsunuz?” sorusuna hepimiz farklı cevaplar veririz. Cevaplar, kimi zaman dokunanı alev alev eriten bir ateş ile koskoca gemiyi batıran bir buz kütesi kadar birbirine uzak, kimi zaman ise farklı bedenlerde olmalarına rağmen tek bir bedende bütünleşen matruşkalar kadar yakındır.

Farklı dinler, farklı inançlar ve farklı kültürler cevapların farklılaşmasına neden olur. Benzer inançlar, benzer kültürler ve benzer tecrübeler, farklı insanların aynı cevapları vermesini sağlayabilir. Sorumuza; burçlar, dini inançlar, kişisel gelişim, eğitim, para gibi hepimizin aklına gelebilecek cevaplar almamız oldukça olasıdır. Peki, geleceğimizi şekillendiren şeylerden birisi tam da kendimizsek?

Geleceğimiz

Geleceğimizin Kehaneti

Pygmalion etkisi/beklenti etkisi olarak da bilinen kendini gerçekleştiren kehanet, kendi kehanetimizi kendimizin gerçekleştirmesi durumudur. Mitoloji, edebiyat, sanat ve psikoloji alanlarında sıkça karşılaştığımız bir olgu olan kendini gerçekleştiren kehaneti, psikoloji bilimi gözüyle inceleyeceğiz. Rosenthal ve Jacobson’un konu hakkındaki çalışmalarından ötürü, literatürde Rosenthal etkisi olarak da geçmektedir. Rosenthal ve Jacobson, öğretmen ve öğrenciler üzerinde uzun araştırmalar yapmış; öğretmen beklentilerinin öğrencilerin başarı artışlarında etkisi olduğunu bulmuştur.

Kendini gerçekleştiren kehanet “çevreden işittiğimiz cümlelere göre kendimizi kalıba sokmamız” mantığına dayanmaktadır. Farklı insanların bizden beklediği şeyleri yapar duruma geldiğimizi anlatmaktadır. Kendimizden üstün konumda olduğunu düşündüğümüz kişilerde beklentiye denk davranışta bulunma sıklığımız artmaktadır.

Olumsuz duyguların olumsuz sonuçlar doğuracağı düşüncesi çevresinde gelişmiştir. Sosyal psikolojide ismini çokça geçirmektedir. Kendini gerçekleştiren kehanet bilimsel bir kavramdır ve günlük hayatımızda da yaşanmaktadır. Tabii ki yaşadığımız her şeyi kendimiz belirlemiyoruz fakat hayatımızda olan olaylardaki payımız yadsınamayacak kadar büyük. Çevre beklentilerine ve düşüncelerimize doğru evrilmemizi çoğunlukla fark etmemekteyiz. Olayları bütünüyle dinleyen bir dış gözlemci tarafından fark edilebilen kehanet, hayatımızın temeli değil. Yaşadığımız tüm olayları kendini gerçekleştiren kehanete bağlamamalı ve gerçek olur korkusuyla olumsuz ihtimalleri tamamen göz ardı etmemeliyiz.

Geleceğimiz

Bize ait olan hayatta bizim de etkimizin olmasından daha doğal ne olabilir? Tüm bu sözlerden sonra sizlere bir soru yöneltmek istiyorum. Daha önce hiç kendini gerçekleştiren kehanet yaşadınız mı? Deneyimlerinizi bizimle paylaşmanız bize mutluluk verecektir. Bilimle kalın.

-Zeynep İrem ZAFER

Bu yazı ilginizi çektiyse Psikolojik Sorun:Anksiyete Bozukluğu nedir? yazımıza bakabilir. Ayrıca bizi Instagram ve Twitter’dan takip edebilirsiniz.

Total
0
Shares
Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Önceki

Tıpta Korkunç İhlal: Thalidomide Faciası

Sonraki

Başlamak