1950’li yıllarda Kore’de savaş tutsaklarının beyni yıkanıyor, zihni yönlendiriliyor ve davranışsal mühendisliği üzerine deneyler yapılıyordu. İstihbarat üzerine CIA (Amerikan Merkezi İstihbarat Teşkilatı), bu yarışta geri kalmamak için 1950 yılında çalışmalara başladı. 1953 yılında ise MK-Ultra Deneyi resmi olarak kullanılmaktaydı. Projeyi ünlü CIA ajanlarından Allen Dulles başlattı, CIA yöneticisi olan Sydney Gottlieb ise projenin yürütülmesini üstlendi.
Proje, 44 kolej ve üniversitelerin yanı sıra hastaneler, hapishaneler ve ilaç şirketleri de dahil olmak üzere 80 kurum tarafından ortak yürütüldü. CIA toplam bütçesinin %6’sını MK-Ultra projesi için kullandı. Uzun süre gizli tutulmaya çalışılan proje, 1977 yılında Bilgilendirme Özgürlüğü Yasası’nın çıkarılmasıyla 20.000 belgenin açığa çıkarılması sayesinde halk tarafından öğrenildi.
MK-Ultra Deneyi süresince sayısız alanda araştırma yapıldı, insan ve hayvan denekler yasa dışı, bilim dışı, akıl dışı ve insanlık dışı muamelelere maruz kaldı. Sorgulamaların kolaylaşması için geliştirilmeye çalışılan dürüstlük hapı deneyleri sırasında birçok hayvana ve insana halüsinojen madde ve diğer kimyasallar verildi. Deneye dahil edilen insan grupları zihinsel hastalıklı olanlar, mahkumlar, ilaç bağımlıları ve fahişelerden oluşmaktaydı. Bu denekler durumlarından veya mesleklerinden ötürü tehdit edildi ve karşı koymaları engellendi. Hatta deneyde görevli olan bir memur bu durumu “Deneylerde, bize karşı koyamayacak herkesi kullandık.” diyerek ifade etti.
MK-Ultra Deneyi’nin Amaçları
1955 senesinde yazılan belgede deneyin amaçları arasında algılama süreçlerini yavaşlatan maddelerin geliştirilmesi, kullanıcının daha hızlı veya yavaş yaşlanmasına neden olacak maddelerin geliştirilmesi, geçici veya kalıcı beyin hasarı ve hafıza kaybı sağlayan ilaçların geliştirilmesi, işkenceye olan direnci arttırıcı ilaçların geliştirilmesi, bireyin davranışlarını arzu edilen diğer bireye bağımlı kılacak şekilde değiştirecek ilaçların geliştirilmesi ve mantıksal düşünmeyi engelleyecek ilaçların geliştirilmesi yer almaktaydı. Tüm bunların test edilebilmesi ve geliştirilebilmesi için CIA, deneylerinde yüksek dozda LSD, barbiturat IV, amfetamin IV, eroin, morfin, meskalin, marijuana, psilocybin, alkol ve sodyum pentotal gibi bağımlılık yapıcı, halüsinojen ve uyuşturucu madde kullandı.
Deneyin Sonuçları
Bu milyonlarca dolarlık projenin sadece Pont-Saint-Espirit ayağında meydana gelen deneysel hatalar dolayısıyla 32 denek akıl hastanesine kaldırıldı, en az 7 denek öldü.
Amerika’da Watergate Skandalı sırasında MK-Ultra Deneyi ‘ne ait tüm belgelerin yok edilmesi emredildi. Gelen emirden sonra 20.000 belge haricinde geriye kalan belgelerin tümü yok edildi. Bu sebepten ötürü deneyin tüm detayları bilinemese de var olan belgeler sayesinde, deneyler sırasında onlarca deneğin öldüğü, bir kısmının suikaste kurban gittiği, bazılarında ise eskiden var olmayan zihinsel problemlerin ortaya çıktığı bilinmekte.
Deneylerin tamamen gerçek olmasıyla birlikte, belgelerin eksik olması nedeniyle komplo teorileri üretilmekte. Bu teorilerden birisi, deneklerden biri olan Sirhan Sirhan adlı katilin, John F. Kennedy’i bu deneylerin etkisi altında öldürdüğü hakkında.
Bu yazı ilginizi çektiyse (Türklere Yapılan Zulüm) Kanlı Noel yazımıza bakabilir. Ayrıca bizi Instagram ve Twitter’dan takip edebilirsiniz
