Geleneksel Türk Tiyatrosunda Kavuk ve Fes


Geleneksel Türk tiyatrosu geleneğimizde konulara göre şekillenen çeşitli simgeler ve semboller görülmektedir. Kavuk ve fes, bu simgelerden günümüze kadar gelebilmiş ve en bilindik olanlarıdır. Peki Türk tiyatrosunda kökü 1920’li yıllara dayanmakta olan kavuk ve fes simgeleri neyi ifade ediyor? Orta oyunundaki Kavuklu tipi ile özdeşleşmiş bir aksesuar olan kavuk orta oyununu, fesin ise tulûat (doğaçlama) sanatını temsil ettiği kabul edilmekte. Bu aksesuarları daha iyi tanıyabilmemiz için Kel Hasan Efendiyi de tanımamız gerekiyor.

Kel Hasan Efendi, Türk tiyatrosunda hem tulûat tiyatrosu hem de orta oyunu geleneğini bir arada sergileyen bir sanatçıdır. “Komik-i şehîr” (Meşhur komik) unvanıyla tanınan Kel Hasan, geleneksel Türk tiyatrosunun son temsilcisi sayılan İsmail Hakkı Dümbüllü’yü yetiştirmiştir. Türk tiyatrosunda simgesel bir değer halini alan ve ustalık nişanesi olarak görülen fesini ve kavuğunu da öğrencisi Dümbüllü’ye bırakmıştır. Dümbüllü, bu iki simgeyi 1968’de talebesi Münir Özkul’a devretmiştir.


Münir Özkul kendisine devredilen kavuğun anlamını TRT’de 1982 yılında yayınlanan “İşte Hayatınız” adlı programda şöyle anlatmaktadır: “Bu İsmail Ağabey’in bana verdiği; eskilerin el vermek tabiriyle tabir ettikleri, bir sanatın devamı demek. Bu 600 yıllık bir kültürün, temaşa sanatının, tuluatın sembolü olmuş, kutsal bir emanettir ve ben bu kutsal emaneti devam ettireceğim. Elimden geldiği kadar tulûat tiyatrosunda çalışacağım, gençler yetiştireceğim ve ben de en yetenekli bulduğuma bunu devredeceğim. Kavuk için bir çeşit yetki ve kültür köprüsü diyebiliriz.”


Özkul, Dümbüllü’den aldığı ve tulûat sanatının simgesi sayılan fesi Müjdat Gezen’e; Müjdat Gezen ise 2017’de Baba Sahne’nin açılışı sırasında Şevket Çoruh’a devretmiştir. Orta oyununu temsil eden kavuk ise Münir Özkul tarafından 21 sene sonra, 1989’da Ortaoyuncular Tiyatro Topluluğu’nun kurucusu Ferhan Şensoy devredilmiştir. Usta oyuncu Ferhan Şensoy CNN Türk’e verdiği bir röportajında, kendi ustası Münir Özkul’dan İsmail Dümbüllü’nün kavuğunu nasıl aldığını gözyaşları içerisinde anlatmış.

Şensoy “Münir Abi kabuğu bana verirken ille kavuğu birine vermek zorunda değilsin, vereceğin adam Türk tiyatrosunu senden sonra alıp başka bir yere götürecek bir bayraktar olacak, bu halkın tanıdığı, sevdiği muhalif bir komik olacak demişti. Öyle biri yok! Ben kavuğu kime vereceğim Münir Abi?” demişti.

Ferhan Şensoy 27 sene sonra 2016’da Ses Tiyatrosunda kavuğu Rasim Öztekin’e devretmiştir. Kavuğun ilk sahibi Hasan Efendi’nin de Ses Tiyatrosu’nda oynadığına dikkati çeken Şensoy: “Hasan Efendi’nin kavuğunu devrettiği çırağı İsmail Dümbüllü, bu tiyatroda oynamış. Münir Özkul meslek yıllarında bu tiyatroda, Ortaoyuncular’a katıldıktan sonra da bu tiyatroda oynadı. Rasim’le biz 20 küsur yıldır bu tiyatroda oynuyoruz. Kavuk 100 yılı aşkın süredir Ses Tiyatrosu’ndan çıkmamış. Kavuk, Ses Tiyatrosu’nu seviyor. Bana emanet edilen bu kavuğu, Rasim Öztekin’e devretmekten gurur duyuyorum. 5. kavukluyu selamlıyorum.” demişti. Rasim Öztekin’in sağlık sorunlarından dolayı 2020 Ağustos ayı itibarıyla tiyatrodan emekli olması nedeniyle, Kavuğu Türkiye’deki sanat yapmanın zorluklarına karşı, sanatı ile kazandıklarını yine tiyatroya yatırarak Kadıköy’de Baba Sahne’yi kuran Şevket Çoruh’a devredeceğini açıklamış, 20 Eylül 2020 tarihinde Harbiye Cemil Topuzlu Açık Hava Tiyatrosu’nda düzenlenen özel bir devir teslim töreniyle Kavuk, Çoruh’a devredilmiştir.

Kavuğu teslim alan Çoruh ise pandemi döneminde tiyatro emekçilerinin durumuna dikkat çekerek, “Türk tiyatrosu çok zor bir dönem yaşarken mahalle yanarken saçımızı mı tarıyoruz diye bir düşünce geldi aklıma. Bu kavuğu bugünkü zor şartlarda, Anadolu’da perde açmaya çalışan, alternatif sahnelerden apartman dairelerine kadar yüreği tiyatroyla dolu tüm tiyatro emekçileri adına kabul ediyorum.” ifadelerini kullandı. Böylece 2020 yılında Fes ve Kavuk tekrar tek bir sanatçıda buluşmuş oldu. 

Yazar / Batuhan Rutli

Total
1
Shares
Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Önceki

Kimdi O Konuşan?

Sonraki

İlk Yoğurt Nasıl Mayalandı?