Noktalama İşaretleri Neden Kullanılır?

Noktalama işaretleri neden kullanıldığını biliyor musunuz? Geçmişten gelen bu alışkanlığın sebebine gelin hep beraber bakalım.

Noktalama işaretleri günlük hayatta önemli gibi görünmese de oksijen kadar, su kadar, ekmek kadar önemlidir. Yalnızca okul okuyanlar, yazarlar veya katipler için değil; noktalama işaretleri herkes için çok önemlidir. Şimdi kitaplığınızdan bir kitabı elinize alın ya da bir gazete sayfasını, internet yazısını önünüze koyun ve bütün noktalama işaretlerini kaldırın. Ardından okumaya ve anlamaya çalıştığınızda yazıyı nefessiz okumanız gerekecek ve kendinize de büyük bir eziyet çektirmiş olacaksınız. Bu küçük ve dakikalar alan deneyimimizden sonra bile noktalama işaretlerinin önemini kavrayabiliyoruz. Bize dünya var olduğundan beri varmış gibi gelen noktalama işaretleri tabii ki Big Bang’le birlikte oluşmadı. İnsanlar çoğu şeyi bir sorunu ortadan kaldırmak için üretir, noktalama işaretlerinin de dünyaya geliş amacı bir sorunu çözmekti.

Noktalama İşaretleri ile İlgili Geçmişten Edindiğimiz Bilgiler

M.Ö. 200’lü yıllarda Mısır, Yunan uygarlığının himayesi altındaydı. Bu nedenle burada Yunanca konuşuluyor, Yunanca yazılıyordu. Yunanlılar kelimeleri bitişik olarak ve noktalama işaretleri bulunmayan, büyük ve küçük harf kullanmadan yazıyordu. Hangi kelimenin veya cümlenin nerede başlayıp bittiği anlaşılmıyordu. Mısır’ın İskenderiye kentindeki kütüphanenin başında olan Aristophanes ise okurlara, sonu gelmez bir şekilde birbiri ardına sıralanmış harfleri orta nokta (·), alt nokta (.) ve üst nokta (·) işaretleriyle ayırmalarını öneriyordu.  Bunlar her biri farklı uzunlukta duraksamaları ifade eden işaretlerdi.

Noktalama İşaretleri 'nden biri olan soru işareti
Ünlem İşareti

Kısa bir zaman sonra Romalıların egemenliği nedeniyle bu işaretler kullanımdan kalkmıştı. Romalıların büyük hatiplerinden olan Cicero önemli olanın konuşma dili ve hitabet olduğunu, bu işaretlere gerek olmadığını söylüyordu. Roma İmparatorluğu 4. yüzyılda çöküşe girdiği sırada Paganlar, yeni bir din olan Hristiyanlıkla mücadele içindeydi. Paganlıkta gelenekler ve kültür ağızdan ağıza aktarılırken, Hrıstiyanlık ilahileri ve Tanrının sözlerini daha iyi yayabilmek için yazı kullanmayı tercih ediyordu ve kitaplarda yazılar, paragraflar halindeydi. Hristiyanlık Avrupa’da yayıldıkça Aristophanes’in girişimi günümüz noktalama işaretlerine dönüşmüş, noktalama işaretleri yeniden kullanılmaya başlanmıştı.

Soru İşareti Görseli
Soru işareti görseli

Hristiyan yazarlar, eserlerin asıl anlamını korumak için eserlerini okuyucuya sunmadan önce kendi noktalama işaretlerini kullanıyorlardı. 7. yüzyılda Sevilleli Isidore adlı başpiskopos ve aziz, durma sürelerine işaret etmek üzere Aristophanes’in noktalarını yeniden düzenledi. Isidore ayrıca noktalama işaretleri ile anlam arasında da doğrudan bağ kurmuştu. Anlamı çok daha iyi temsil eden nokta, virgül, noktalı virgül, soru işareti gibi birçok noktalama işaretleri ise Almanya Kralı Şarlman döneminde ortaya çıktı. Ünlem işareti, daha sonra taksim ve tire işaretleriyle birlikte 15. yüzyıl Rönesans döneminde kullanıma girdi. Matbaanın mucidi Johannes Gutenberg 1455’te 42 satırlı İncil’i bastığında noktalama işaretleri de artık sabit hale gelmişti. Böylelikle 15. yüzyıl sonunda bugün kullandığımız işaretler bir daha değişmemek üzere son şeklini almış bulunmaktaydı.

Günümüzde ise teknolojinin gelişmesi sonucu yazıda da dijitalleşmeye gidildi ve noktalama işaretlerinin ötesinde çeşitli simgeler, emojiler kullanılmaya başlandı. Hatta bir süre iki nokta ve kapalı parantezin yan yana gelmesiyle oluşan gülücük simgesi gibi noktalama işaretleriyle yüz ifadeleri oluşturarak kendimizi ifade ettik. Kim bilir belki bir sonraki nesil noktalama işaretlerini çok daha farklı amaçlar için kullanacaktır.

Total
0
Shares
Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Önceki

Konsept Serisi: 8 Farklı Kafe Konsepti

Sonraki

Konsept Serisi: 5 Farklı Düğün Konsepti