Uçan Hollandalı

UÇAN HOLLANDALI: BİR DENİZCİ EFSANESİ

 Bir hayalet gemi olan Uçan Hollandalı, varlığıyla ilgili kanıt bulunmayan ancak günümüze kadar dilden dile konuşulan eski bir denizci efsanesidir. Ümit Burnu’nda farklı tarihilerde ve farklı zamanlarda görüldüğü denizciler tarafından not edilen Uçan Hollandalı gemisinin ilginç hikâyesine gelin bir bakalım…

 Hollandalı kaptan Van der Decken, Doğu ülkelerine seyahat ediyor ve ipek, boya, baharat ticareti ile uğraşıyordu. Bir inanışa göre Van der Decken’ın hikâyesi Titanik’te olduğu gibi dini motiflere bağlıydı. Titanik’in batma sebebi insanların “ Bu gemiyi Tanrı bile batıramaz.” demesiydi. Van der Decken’ın ise yola çıkılmaması gereken Paskalya günü onu durdurmaya çalışanlara “ Ben yola çıkacağım. İster Tanrı eşlik etsin, isterse şeytan.” dediği rivayet

En Yaygın Uçan Hollandalı Efsanesi:

   1641 yılında Paskalya sabahı, kaptan fırtınanın dinmesini beklemeden Amsterdam’a doğru yola çıktı. Ümit Burnu’na yaklaştıklarında, fırtınayı gören denizciler kaptana haber verdiler. Ancak kaptan söylentiye göre akli dengesini kaybetmiş veya alkol almıştı. Fırtınanın içinden geçmek istemesi üzerine mürettebat ayaklanma çıkarttı. En azından rota değiştirme veya fırtına geçene kadar bir limana sığınma fikrini sundular. Kaptan ise kimseyi dinlemedi ve ayaklanmanın başındaki denizciyi vurup, denize attı. Denizcinin cesedi suya değince deniz üzerinde garip kırmızı şekiller belirdi.

Kaptan piposunu yakıp, sakince beklemeye koyulduğu sırada dev dalga gemiyi vurdu. Okyanusun hiddetine direnemeyen gemi bir süre sonra kayalıklara çarparak okyanusa gömüldü. Dilden dile anlatılan efsaneye göre kaptanın doğaya meydan okuduğu için lanetlendiği ve sonsuza dek fırtınalı sularda yüzmeye mahkûm olduğu anlatılır. Hayalet mürettebatlı gemiyi gören herkes ölüm ve felaketten nasibini alacaktı.

uçan hollandalı
uçan hollandalı ‘nın gemisi

      Hikâyenin başka kaynağı ise Hollanda kökenli Doğu Hindistanlı şirketi adına yelken açan Yüzbaşı Falken Bergen’i işaret eder. O zamanın şartları dâhilinde üç ay içinde Amsterdam’dan, Endenozya’ya gidebilen kaptan hakkında ruhunu şeytana sattığı söylentileri vardır.  Farklı hikâyeler, farklı isimler bulunsa bile tek nokta gizemi ve dilden dile uzun süre kalmasıdır.

uçan hollandalı'nın gemisi

      Kaptan Van der Decken, o gün oynadığı kumardaki attığı zarda ruhunu kaybetmişti. Kendi gururu gemisinin gururuyla harmanlanmış ve mürettebatı da bundan nasibini almıştı. O zamandan beri her yedi yılda bir karada yürür ve kaybettiğini geri kazanabilmek için aşkını arar. Aradığı kadın onu koşulsuz gerçek bir aşk ile sevmelidir ki ancak bu aşkın gücü ile tekrardan ruhuna sahip olabilsin.

O günden sonra geminin farklı tarihlerde ve farklı kişiler tarafından görüldüğü iddia edilmiştir. Denizciler uğursuz geldiği için gemiyi görmek istemezler. Pek çok filme (Zafer Bulutları, Karayip Korsanları),  şiire ( Sir Walter Scoot, Rokeby şiiri) , operaya( Uçan Hollandalı Operası) ve romana( Kraliyet ailesi donanması subayı Frederic Morryat’ın, Hayalet Gemi kitabı) konu olan Uçan Hollandalı, 17. Yüzyıldan bu yana çok bilinen eski bir denizci efsanesidir. Günümüz denizcileri ne kadar buna benzer efsanelere inanmasalar bile çıkardıkları sonuç aynıdır: Deniz, kendisine meydan okuyanı affetmez!

Ayrıca  Teknokrasi ile Yönetilmeye Ne Dersin? yazımıza bakabilir. Ve bizi Instagram ve Twitter’dan takip edebilirsiniz.

Total
0
Shares
Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Önceki

COVID 19 Aşıları Son Durum

Sonraki
noel baba ve ağaç süsleme

NOEL BABA VE AĞAÇ SÜSLEME RİTÜELİ