EMPATLAR: HER CANLININ ACISINI KALBİNDE HİSSEDEBİLEN İNSANLAR

empatlar

Girdiğiniz ortamlarda ‘Bilmiyorum ama beni huzursuz eden bir şeyler vardı..’ diyor musunuz? Ya da size anlatılan bir ağrıyı ya da acıyı neredeyse o kişi kadar hissediyor musunuz? Belki de günlük hayatınızda insanlarla iletişim kurarken en çok kullandığınız kelimeler ‘seni anlıyorum.’, ‘hissediyorum.’ ya da ‘biliyorum.’dur. Kim bilir bunlar belki de bir tesadüftür ama belki de değildir ve siz bir empatsınızdır. Peki nedir bu empatlık? Hadi birlikte bakalım.

‘Empat’ kelime olarak ‘empati’ kavramından türetilmiştir. Tam karşılığı için ise; ‘karşısındaki canlının duygularını en derin travmalarına dek kendi zihninde hissedebilen kişi’ diyebiliriz.

New York’taki Stony Brook Üniversitesinde Psikolog Elaine Aron (Doktora Öğrencisi) tarafından yürütülen bir araştırmaya göre, nüfusun %20’si genetik olarak daha empatik ve farkındalığı yüksek olmaya eğilimliymiş. Elaine Aron ve takımı, empatların beyinlerinde bazı belirgin durumlarda duygularını güçlü bir şekilde tetikleyen fiziksel veriler bulmuşlar.

Dr. Elaine Aron bu konuda şunları dile getiriyor: ‘Beynin farkındalık ve duygu ile ilgili olan kısmında, özellikle empatik hislerle bağlantılı olan bölümünde, 12 saniye boyunca üzgün ya da mutlu yüz resimleri izleyen yüksek oranda hassas kişilerin beyinlerinin ilgili bölümlerinde daha az hassas kişilere oranla daha fazla kan akışı gerçekliyor.’  Bu çalışma çok kesin kanıtlarla bize empatlığı ispatlayamasa da sanırım bazı kişilerin empati gücünün diğerlerine göre çok daha fazla olduğunu gösteriyor. Ayrıca ‘ayna nöronlar’ üzerinde yapılan çalışmalarda da bazı insanların başkalarını aynalama hassasiyetlerinin diğerlerine göre daha yüksek olduğu ortaya gözlemlenmiştir.

Ancak yine de günümüzde empatların varlığı bilimsel olarak her çevre tarafından kabul görmüş değildir hatta daha çok spiritüalistler tarafından onay gördükleri için bazı sosyologlar ve psikologlar bunun sadece bir safsata olduğunu ileri sürmektedir.

Nedir Bu Empatların Özellikleri Diyorsanız;

Empat insanlar bazen kendilerini tanımlayacak doğru kelimeyi bulmakta zorlanabilirler ancak çoğu zamanda diğer insanlardan farklı ve derin hissettiklerini sezerler. Girdikleri ortamlarda bir sünger misali iyi ya da kötü enerjiyi emdiklerinden kalabalıklar onlar için bunaltıcıdır. Hatta bu durum bazen kendini sosyal anksiyete olarak gösterebilir.

Şiddetin ve vahşetin her türlüsüne karşıdırlar. Bırakın şahit olmayı izlemek ya da dinlemek bile onları fazlasıyla yorar. Dinledikleri olaylar karşısında paralize olurlar ve birkaç gün dahi kendilerine gelemeyebilirler.

Başkalarının duygularını hissederler ve onları kendilerine çekerler. İyi duygular enerjilerini yükseltirken kötü duygular da empatları üzgün, gergin ve mutsuz eder. Bazen sadece duyguları almakla kalmaz fiziksel semptomları da alırlar. Mesela hiç çok sevdiğiniz bir nevi duygudaşınız saydığınız  ve o an kötü bir baş ağrısı yaşayan arkadaşınızın yanından ayrıldıktan sonra siz de baş ağrısı yaşamaya başladınız mı ? Empatlar bu fiziksel ağrı ve acıları da kendilerininmiş gibi kabul edip içselleştirirler.

Ayrıca bu kadar yoğun duygu ve enerji çekiliminin arasında doğal olarak empatlarda da en çok bel ve sindirim sorunları görülür.

 Doğaya, bitkilere ve hayvanlara aşıktırlar. Birçoğu bitkilerin ve hayvanların da bir ruhu olduğu inanır ve zaman içinde tercihen hayvan yemeyi bırakır.

İyi bir dinleyici ve dert ortağıdırlar. Girdikleri ortamlarda sık sık kendilerini insanların dertlerini ve sırlarını dinlerken bulurlar. Farkındalıkları, anlayışları ve empati güçleri yüksek olduğu için insanlar bir anda onlara bütün sorunlarını açmaya başlarlar. Ancak başkalarının sorunları bu kadar çok ve dikkatli dinledikleri için olsa gerek empatlar genelde yorgun ve halsizdirler.

Her zaman sakinlik ve huzur ortamı arayışı içindedirler. Kavga, gürültü ve kaostan hoşlanmazlar. Çoğu zaman enerjilerinin düştüğünü ve buna tahammül edemediklerini söylerler.

Eğer konu hakkında daha fazla bilgi edinmek isterseniz Dr. Judith Orloff’un ‘The Empath’s Survival Guide’ kitabına da göz atabilirsiniz. Ne dersiniz ? Sizce empatlar gerçekten var mı yoksa bu kavram sadece spiritüalistlerin bir uydurması mı?

Bu yazı ilginizi çektiyse Otoriteye İtaat Deneyi (1961) yazımıza bakabilir. Ayrıca bizi Instagram ve Twitter’dan takip edebilirsiniz

Total
0
Shares
Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Önceki

Tam Liste Tanrılaştırmak

Sonraki

Elinizde Olmayanlar